Doğal Şeker ve Rafine Şeker arasındaki farklar nelerdir? Şekerin zararı hangi sebepten kaynaklanmaktadır?

  • 10 Haziran 2016
  • 370 kez görüntülendi.
Doğal Şeker ve Rafine Şeker arasındaki farklar nelerdir? Şekerin zararı hangi sebepten kaynaklanmaktadır?

Merhabalar değerli okurlarımız. Bugün sizlerle hayatımızda olmazsa olmaz olan, bir nevi hayatımıza tat veren ŞEKER’ den bahsedeceğim. Özellikle son zamanlarda çok fazla tartışılan‘şeker zararlı mıdır?’ sorusuna da açıklık getirmeye çalışacağım yazımda, şekerin tarihinden başlayarak hayatımızdaki önemine, nasıl üretildiğine ve ne zaman faydadan çok zarara sebep olduğuna değinmeye çalışacağım.

Şeker nedir?

Şeker bitkilerden elde edilen önemli bir besin maddesidir. Birçoğumuz- çayı şekersiz içsek ve maddi olarak şeker tüketmesek bile- gün içersinde tükettiğimiz gıdaların içersinde doğal şeker tüketiyoruz. Örnek olarak, ekmek, süt, patates vb. gibi temel besinlerimizde sıklıkla faydalanıyoruz. Yazımın başında da belirttiğim gibi hayatın olmazsa olmazı denmesinin sebebi budur. Çoğunlukla şeker kamışı ve pancarından elde edilen şeker tüketilirken , diğer türler ise meyve, süt, malt ve nişasta şekeri olarak tüketilir.

Eskiler şekeri tüketirken..

Eski zamanlarda şeker ihtiyacı hurma, elma, üzüm vb. meyvelerin sıkılarak elde edilen suyundan giderilirmiş. Özellikle yoğun şeker içeriğine sahip meyvelerin suyu kaynatılıp pekmez kıvamına getirilerek, doğal şeker olarak kullanılırmış.

Peki, kristal şeker nasıl ortaya çıkmıştır?

Kristal şeker, şeker kamışından elde edilmiştir ilk olarak. Çok su ve sıcak havayı seven şeker kamışı daha çok tropikal iklimde yetişebilir. Eskiden şeker pancarının suyu sıkılıp ya hemen kullanılırmış ya da daha uzun ömürlü olabilmesi için konsantre edilip, çöken kristal tortular buharlaşma işleminden sonra kristal şeker olarak kullanılırmış. Bu yöntem doğal şeker elde edilme yöntemidir.

Doğal şeker & Rafine şeker

Daha sonralarda Avrupa’ ya gelen şeker kamışı çok üretilemediği için şeker pancarı talep görmüştür. Ancak daha çok tüketmek, daha hızlı tüketmek adına fabrikasyon üretim ile şeker elde edilmeye başlanmıştır.  Tabi ki daha geniş kitlenin ihtiyacını karşılamak için fabrika üretimine geçmede bir sıkıntı yoktur ancak ne zaman ki bu durum insan sağlığını hiçe sayar ise, o zaman bir dur demek gerektiği kanaatindeyim.

Doğal yöntemlerde beyazlatma işlemi kükürt dioksit ya da kireç sütü ile yapılırken, fabrika üretiminde kömür ve hayvan kemikleri kullanılmaya başlanmıştır. Hatta daha sonralarda -ve günümüzde- sentetik beyazlatıcılar çok sık kullanılmıştır.

Yani sonuç olarak insan tabiatına uygun olan, ve mutlaka yaşamın devamlılığı için gerekli olan şeker doğal yöntemlerle üretilirken, dünyadaki tüketim çılgınlığından nasibini alarak rafine şeker olmuş ve zehir etkisi oluşturmaya başlamıştır. Kabaca, ‘az para çok iş’ mantığı ile günümüzde sentetik reçineler ile üretilen şeker, artık kanser sebebi olarak araştırılmaya başlanmıştır, ki bu  tabii yaşam için çok üzücüdür.

Birde şu yönden bakmak gerekir…

REKLAM
X

Şeker kamışları ve pancarlar,

  • Suni gübre ve kimyasallar ile besleniyor,
  • Eskiye nazaran 5-10 kat büyüklükte elde diliyor,
  • Tüm bu kimyasalları ile şeker üretimine alınıyor,
  • Ek kimyasallar kullanılarak beyazlatma işleminden geçiriliyor,
  • Tüm bu kimyevi maddeler şekerin içine işliyor,

Sizce tüm bunlardan sonra kanser araştırmalarına konu olması çok normal değil midir?

 

 

Halbuki doğal gübre ile beslenen bitkiler, geleneksel üretimin makro boyutuyla fabrikalarda üretilse çok daha sağlıklı sonuçlar ortaya çıkabilir, tabi amaç ticari zenginlik elde etmek değil de sağlıklı ve temiz ürün üretmek ise;)

İnsan vücudu düzenli olarak alınan doğal şekere ihtiyaç duyar çünkü…

Karaciğerin sentez yapabilmesi için, beynin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için en önemlisi de tüm hücrelerin yaşayabilmesi, nefes alabilmesi için insan vücudu düzenli olarak şekere ihtiyaç duyar.

Kısa ve önemli bilgiler

  1. Glikoz nişastanın parçalanması ile elde edilen bir şekerdir ve doğal şekerden faklı olarak direk kana karıştığı için oldukça zararlıdır. Ucuz olduğu için piyasadaki yapay ballarda kullanılmaktadır, dikkat edilmelidir.
  2. Früktoz meyvelerdeki şekere verilen isimdir. Doğal yolla elde edilirse bir sıkıntı olmamasına rağmen, meyveden ayırmak zor olduğu için piyasada kimyasallar ile elde edilir, dikkatli olmakta fayda vardır.
  3. Rafine şeker, şeker pancarı ve kamışından kimyasallar kullanılarak elde edilen kristal şekerdir, tatlının zehirlenmesine katkıda bulunma olasılığı yüksektir diyebiliriz kanaatimce.
  4. Toz şeker rafine şekerin toz halidir.
  5. Kesme şeker toz şekerin kimyasal yapıştırıcılarla şekillendirilmiş halidir.
  6. Mısır şurubu mısırın kimyasallar ile parçalanmasıyla elde edilir. Glikoz gibi direk kana karışır ve GDO’lu olabileceği için rafine şekerden daha zararlıdır.
  7. Aspartam yapay tatlandırıcıdır ve kanserojendir.
  8. Balda ki doğal şeker tüm şekerleri içerir ancak fabrika üretimindeki yapay ballar hariç.
  9. Stevia bitkisi özellikle son günlerde çok ilgi görmeye başlamıştır. Bu bitki şeker içermediği halde tat olarak şeker gibi olan ve tatlı ihtiyacını gideren bir bitkidir. Kullanımına özen gösterilebilir ancak kaynağının doğallığı dikkatlice araştırılmalıdır.

Fabrikada şeker üretimi için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz

 

Sonuç Olarak…

Eski zamanlarda hekimlerin tedavi amacı ile kullandığı şeker, günümüzde hastalık sebebi olarak görülmeye başlanmıştır. ‘Nabza göre şerbet vermek’ atasözünü çoğumuzun bildiğini düşünüyorum. Demem o ki, Allah’ın insan tabiatına uygun olarak, yarattıklarının içine yerleştirip zenginleştirdiği doğal şeker, fıtri özelliklerine müdahale edilmediği sürece gerçek manada hayata tat katmaktadır. Ancak ne zaman ki haddi aşarak, insanlığın hayatına ölçüsüz müdahale edilirse, o vakit tatlı zehirden başka bir şeyle karşılaşmayacağımız aşikârdır. Bildiğimiz üzere Özüne müdahale edilen tek gıda şekerin elde edildiği bitkiler değildir. Hayatın her alanı modern hayatın müdahalesi ile muhatap kalmaktadır. Problem sistemden kaynaklanmaktadır, ancak sistemi bütün olarak düzeltmek belki birebirde zordur. Bu sebeple, muhatap olduğumuz, pratikte tecrübe ettiğimiz alanlar için modern hayatın getirilerine bir an önce karşı durmalıyız, bugün şeker üretimine, yarın çiftçi emek hırsızlarına, sonrasında kapitalist rejime… Unutmayalım ki sistem bir eldendir.  Benim düşüncem  bu sisteme karşı bir olarak , tutabildiğimiz koldan, mikro da direnişe başlayabilmektir.

Allah’a emanet olun,

Vesselam!

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 11 YORUM
  1. Adem OĞUL dedi ki:

    Bunlara bir de hükümetin şeker fabrikalarını elaleme satarak bizi mahkum ettiği nişasta bazlı şekeri ilave edip yazınızı günceller misiniz?

  2. Yücel dedi ki:

    Yani rafine işlemi görmemiş şekere zararsız hatta faydalı diyebilir miyiz

  3. Aliye aşcı dedi ki:

    Yazı için teşekkürler . Ben piyasadan aldığımız kristal şekerlerde Mısır şurubu kullanılıyor mu ,veya bu şurup kristalize ediliyor mu ,sorusuna cevap arıyorum, bilgilendirirseniz sevinirim . Teşekkürler.

    1. Emir Kaboğlu dedi ki:

      Hayır mısır şurubu katı halde değildir. Kek, bisküvi gibi bazı hazır ürünlerde yapılırken katılıyor. Glukoz şurubu hakkında sitemizden arama yapın yazıya ulaşabilirsiniz daha net şekilde açıklamasını.

  4. Nurseda dedi ki:

    Emeğiniz için teşekkürler. Ben kek veya tatlı yapımında bal ve pekmez kullanımını sormak istiyorum. Bal ve pekmez ısı maruziyeti ile toksik hale mi geliyor yoksa gönül rahatlığıyla kullanabilir miyiz. Teşekkür ederim

    1. Mehmet ARIK dedi ki:

      Merhabalar.
      Bal konusunda şahsen benim bir bilgim yok fakat pekmezi yemeklerinizde ve tatlılarınızda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Pekmez; üretimi esnasında şıraya “toprak” eklenerek yapılır ve saatlerce kaynatılır. Yapımı esnasında yüksek ısıya maruz kaldığı için daha sonra, tüketim esnasında oluşabilecek ısı farklılıklarına dayanıklıdır. Pekmezi ısıtabilirsiniz, yemeklerde ve tatlılarda her türlü kullanabilirsiniz. Yalnız her zamanki gibi burada bahsettiğimiz ürün, doğal olanıdır. Marketlerden alınan pekmezler için birşey söyleyemeyiz.

  5. zekeriya dedi ki:

    Çok güzel paylasimlariniz var oncelikle bunun icint teşekkür ederim.. bu yazilarinizda yararlandiginiz kaynaklari da bizimle paylasirsaniz daha güzel olacağı kanaatindeyim … hayirli gunler

    1. Emir Kaboğlu dedi ki:

      derslerde ve 4 yıllık eğitim sonucu edinilen tecrübelerimiz sonucu yazıyoruz zekeriya bey fakat daha çok kaynak göstermeye dikkat edeceğiz teşekkür ederiz.

  6. zekeriya dedi ki:

    Çok güzel paylasimlariniz var obcelikle bunun icint teşekkür ederim.. bu yazilarinizda yararlandiginiz kaynaklari da bizimle paylasirsaniz daha güzel olacağı kanaatindeyim … hayirli gunler

  7. Merve dedi ki:

    Makale güzeldi ve yararlı oldu. Ancak sonunda konunun toparlanması yapılır. Son olarak yazılanlara ek olarak, hangi şeker kaynaklarının kullanılması faydalı olur? Bundan bahsedilmeliydi. En azından ben bunu beklemiştim. Bu durumda gıdaların yanında, bir tek bal kullanılmalı yada doğal pekmezlerden şeker ihtiyacı giderilebilir diye düşündüm. Ama yazının sonunda araştırmacıdan da böyle bir bilgilendirme olmalıdır. Genede teşekkürler, emeğinize sağlık

    1. Zehra HERDEM dedi ki:

      Faydalı olmasına sevindim. Makale değilde yazı dersek daha doğru olur ve yazımda eksiklikler olabilir. Bundan sonraki yazılarımda tavsiyelerinize uymaya gayret göstereceğim inşallah. Son olarak pekmezle büyüyen bir genç olarak dediğinize katılıyorum, pekmez ve bal tüm şeker türlerini içeren besinler ve ihtiyacımızı gidermek için kaliteli kaynaklar. Ayrıca Stevia bitkisi için de güzel çalışmalar var, özellikle diyabet hastaları için faydalı olabilir belki, ilgilendiğiniz için teşekkürler.

BİR YORUM YAZ