Geçmişten Günümüze Meyvelerin Kimyasal Değişimi

  • 31 Ocak 2016
  • 210 kez görüntülendi.
Geçmişten Günümüze Meyvelerin Kimyasal Değişimi

Merhaba sevgili Gıda Bilinci okurları. Bu yazımızda geçmiş yıllardaki meyveler ve günümüzdeki meyveler arasındaki farklardan bahsedeceğiz.  Geçmişten kastımız 50-70 yıl öncesi. Sizce o zamanlarda ki meyvelerin besin içeriği daha mı değerliydi?

Günümüz şartlarına bakıldığı zaman teknolojinin gelişmesi, çevre ve doğanın kirlenmesi, atıklar, hava kirliliği, su kirliliği bizimle beraber tüm doğayı da etkiliyor… Buna göre aklımıza “vitamin, mineral bakımından eski meyveler daha mı değerliydi?” sorusu geliyor. Cevabı aşağıda ↓

Konuya girmeden önce eski zamanlarda yaşamış iki arasında geçen bir muhabbetten bahsedeceğim:
İnsanların 500 600 yıl yaşadığı bir dönemde gelecekteki insanların sadece 60 – 70 yıl yaşayabileceğini iddia eden bir bilgine; “Bahsettiğiniz zaman çok kısa, insanlar 60 yılda bir ev bile yapamaz” cevabı gelir.

Peki o zaman teknoloji yoktu,her şey daha yavaş işliyordu, yolculuklar aylar sürüyordu. Teknolojinin gelişimiyle birlikte tarım da gelişti ve geleneksel yöntemler terk edildi. Peki bu değişim gerçekten olumlu mu?

Meyve ve sebzelerin besin değeri gerçekten düştü mü?

 

 

 

REKLAM
X

Amerika, Kanada gibi bazı ülkelerde yapılan araştırmalara göre; gıdaların, meyve ve sebzelerin besin değerlerinin oldukça düştüğü anlaşılmış. Worldwatch Enstitüsü’nde çalışan  * Brian Halweil, yaptığı araştırmalar sonucu: “Gün geçtikçe meyveler daha ilgi çekici, daha tatlı bir hale gelmekte fakat besin değerleri de buna paralel olarak düşmektedir. Özellikle su ve çevre kirliliği, GDO, tarım ilaçları gibi sebeplerden dolayı meyve ve sebzelerdeki A ve C vitamini ile protein, fosfor, kalsiyum, demir ve mineraller oldukça azalmış durumdadır. Bu oranın son 25 yılda yarı yarıya, son 50 yılda % 75 son 100 yıl içinde ise %100 oranında azalmış olduğunu gözlemlemiştir. Bu demek oluyor ki 50 yıl önce yetişen elmadaki C vitamini günümüzdeki elmadan yaklaşık olarak 2 kat daha fazla besin değeri içeriyordu.

Geçmişte bir elmada 400 mg C vitamini varken ** günümüzde bir elmada ortalama 4 mg C vitamini bulunmaktadır.

 

 

 

1 Portakal = 21 Portakal

Kanadalı araştırmacı Jeffery Christian’ın yaptığı bir araştırma ise bağışıklık sistemi için çok önemli olan A vitamininin gıdalarda giderek azaldığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre 50 yıl önce yetişen bir elma 90 miligram A vitamini içerirken, 1999’da yetişen elmalar 50 miligram içeriyor. 50 yıl önceki bir portakalın besin değerini alabilmek için şimdi 21 portakal yemek gerekiyor.

Eskinin 1 şeftalisi ise şimdinin 26 şeftalisine eşit besin değeri taşıyor. David Thomas isimli Amerikalı bir araştırmacının yaptığı araştırmya göre kırmızı et, eskisine oranla yüzde 50 daha az demir içeriyor. Teksas Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada ise brokolilerin içerdiği kalsiyum miktarının eskisine kıyasla 4’te 1’e düştüğü belirtiliyor.

Peki Bir Çözüm Yolu Olabilir mi?

Bu konuda her bireyin farklı düşünceleri mutlaka olacaktır.Bu fikirleri yorum olarak bizlerle paylaşmanızı rica ediyoruz.

Ortada sorun varsa kaynağına gitmemiz gerekiyor.Biyolojik ve organik tarım konuları tabi ki gereklidir fakat asıl sorun temiz bir toprak,doğal su.. Bu şekilde bir ortam kurulduğu taktirde meyvelerin besin değeri açısından daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Tabi ki 50 yıl önceki bir meyveye ulaşamasak ta az da olsa bir değişim meydana gelecektir.Tabii bunun maddi külfeti hakkında yorum yapmak istemiyorum. Zira dünya nüfusu sürekli artmakta ve bu şekilde tarım ne kadar ihtiyacı karşılayacağı malum…Yazımın sonuna gelirken aklınızda soru işaretleri bırakmak istiyorum.

Belki de bu konuda yapacak hiç bir şey yoktur.Doğanın kanunu gereği Dünya bir gün son bulacaktır ve bu sonun bir başlangıcıdır belkide.Hatta organik tarım olduğu taktirde bu gıdalar yetmeyecek ve gıda savaşları çıkacak belkide…

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 3 YORUM
  1. tugayhacettepe dedi ki:

    Biz ne yapacağız sağlık için o zaman?

    1. Emir Kaboğlu dedi ki:

      Mümkün olan en organik ürünlere ulaşmaya çalışacağız, ürünleri imkan varsa kendimiz ekmeye çalışabiliriz mesela. Zira başka yapacak bir şey yok gibi…

    2. Mehmet ARIK dedi ki:

      En güzeli kültürel bağlarımızı koparmamak. Köyümüzü kasabamızı unutmamak. İnsanımızda halen adettir; bayramlarda akraba ziyaretine memleketlerine gittiklerinde, gelirken domates, biber, elma, tarhana, ekmek, salça vs ne varsa doldurup gelirler. Bu çok güzel bir harekettir. Hem adet haline gelmiştir, hem kültürel bir aktivitedir hem de sağlığımıza olumlu etkileri vardır. Yani heryerde sağlıklı besinler bulmak zor. En iyisi memleketten, dağlardan köylerden temin etmeye çalışmak.

BİR YORUM YAZ