Gündem Yaratan Tereyağlı Çay Tüketimi Faydalı Mıdır ?

Merhaba arkadaşlar

Sizlere Canan Karatay’ın sözettiği çayın tatlandırılması amacı ile katılan tereyağı ile ilgili araştırmış olduğum konulardan bahsetmek istiyorum.

Çayın memleketinin Çin olduğu bütün dünyada biliniyor. Uzun tarihe sahip çay kültürünün zengin bir içeriği var. Çay sadece Hanların yaşamında değil, Tibetlilerin yaşamında da önemli bir yer tutar.

Orta Düzlükler’e ait çay kültürü, bin yıl süren gelişme sayesinde Tibet’e özgü özellikler kazandı. Aslında yıl boyunca et ve bir çeşit arpa unuyla yapılan Zanba adlı yemeği yiyen Tibetlilere göre, çay yağı giderir, besini düzeltir ve insanı rahatlatır; bu nedenle halk tarafından çok beğenilirdi. Tibetliler çayı “rastlantı olarak dünyaya düşen tanrıların içkisinden bir damla” ya benzetirler.

Tibetlilerin çay içme adetlerinin kendine özgü özellikleri var. Tibetliler çayı çok koyu bir renk alana kadar demleyip azcık tuz koyar, bu tür çaya “sade çay” denir. Bu çay içme usulü en yaygın adettir; veya sığır ya da koyu sütü ilave edip içerler. Bu tür çaya “sütlü çay” denir. Sütlü çayı en çok kırsal kesimlerdeki Tibetliler sever. Tibetliler çay yapraklarını da yer. Bu yaprakların yararı olduğuna inanılıyor.

Ancak en popüler, aynı zamanda en zarif çay çeşidi ise tereyağlı çaydır.

Tibet’te bir söz vardır: Tereyağlı çay içmeyen kişi, Tibet’e gitmiş sayılmaz. Tibetliler sade çayı demledikten sonra çay suyunu özel bir çeşit çay fıçısına koyar, tere yağ, tuz, yumurta ve ceviz gibi maddeler ekler, hepsini bir çubukla karıştırarak servis yapar. Tereyağlı çayın ciltteki çatlakların iyileşmesi için yararlı olduğu biliniyor.

Tam burada ise Canan Karatay’ın bahsetmiş olduğu tereyağlı çayın faydaları devreye girer.

Eski dönemde yaşamış toplumlardan biri olan Tibetliler gerçekten de çayı sadece bir içecek olarak kullanmamış bunu sağlık amacıyla da değerlendirmiştir. Ayrıca bu bitkiyi sade olarak tüketmemiş içine birçok yüksek besin değeri yüksek ve antioksidan nitelikteki besinler katarak hem tatlandırmış hem de sağlık açısından zengin bir içecek elde etmiştir.

Günümüzde de birçok bitki çayları fabrikalarda üretilmektedir. Bu bitki çaylarının bazılarını incelediğimizde içinde bazı baharatları barındırdığını da göreceksinizdir. Aynı zamanda günümüzde birçok sarımsaklı ve değişik sebze ve meyvelerden oluşan çaylarda üretilmektedir. Bunlar da yine aroma kazandırmak, sebzenin ve çayın yararlı etkilerini birleştirerek insan sağlığına ve rejimine destekleyici olmak üzere üretilmektedir. Yani eski dönemlerde sevilerek tüketilen çaylara; tereyağı, süt ve baharatlar ile aroma kazandırılmış, sağlık için adeta ilaç etkisi yaratılmıştır. Biz de bu çayları toplum olarak az da olsa tüketiyorduk. Bunun bu kadar uçuk gelmemesi gerekir, Türk toplumunda sütlü çay içme alışkanlığı pek fazla olmamasına rağmen yabancı ülkelerde fazlaca tüketilir. Türkiye de ise baharatlı form çayları, çayı limon ile içme, tarçın ile içme, bal ile içme gibi birçok alışkanlıklar vardır. Bunların faydasını ve verdiği aromayı düşünerek tüketiyor isek bence çaya tereyağı katılmasına da ön yargılı yaklaşmayarak her şeyin dozajındaki yararını düşünerek dengeli bir şekilde tüketmemizin zararı olacağını düşünmüyorum.Ayrıca faydasından çok zararı olan şeker yerine tereyağının az miktarda katılması antioksidan kaynağı,az da olsa protein kaynağı ve kolesterol açısından da yararlı etkileri görülecektir.