İçinde Ne Var ? – Krema Dolgulu Kakaolu Bisküvi – Bölüm 3
Hepinizin bildiği gibi dünyaca ünlü bir bisküvi firması ülkemizde satış ve üretime başladı. Acaba herkesin severek tükettiği bu bisküvi grubu üretilirken ne kullanılmış ve etkileri neler.
İçeriklerin zararlı veya zararsız olmalarını sizin kararınıza bırakıyoruz. Aşağıda listelenen birçok maddeyi sitemizde aratarak ilgili yazılara ulaşabilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT !!!
Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Zararlı kimyasal maddelerin yasal olarak ürünlerde kullanılabilmesi o maddedin ve ihtiva eden ürünün sağlıklı ve zararsız olduğu anlamına gelmez !!!
Ülkeler bu tarz katkı maddelerinin kullanımına; ürünlerin daha ucuza üretilebilmesi ( dolayısıyla daha ucuza satılır ), uzun süre dayanıklılık sağlayıp dağıtımının ve satışının kolaylaştırılması ve bazı ürünlerde ülke ihtiyacının karşılanabilmesi ( seri ve hızlı üretim ) için izin verirler. Bugün yasaklanmış ve zararlı olduğu kabul edilen bir ürün yarın serbest bırakılıp gıda sektöründe kullanılması sağlanabilir.
Olaya bu bakış açısıyla yaklaşmanızı rica ediyoruz ki örneği daha önce çok kez yaşanmıştır.
Ürün : Krema Dolgulu Kakaolu Bisküvi
İçindekiler |
---|
Buğday unu (gluten içerir) |
Bitkisel Yağlar : Palm yağı, Konalo yağı, Palm çekirdeği yağı – Toplam %69 |
Şeker (kaynağı belirtilmemiş) – Toplamı %20 |
Yağı azaltılmış kakao tozu (%4.6) |
Glukoz – fruktoz şurubu |
Buğday nişastası (gluten içerir) |
Kabartıcılar : Potasyum hidrojen karbonat, Amonyum hidrojen karbonat, Sodyum hidrojen karbonat |
Emülgatörler : Soya lesitini, Ayçiçeği lesitini |
Aroma verici : Vanilin |
NOT: Lesitin, Vanilin ve Plam Yağı ile ilgili bölümleri Kakaolu Fındık Kreması yazımızdan olduğu gibi kopyaladık.
1. Glukoz – Fruktoz Şurubu
Glukoz: Doğal bir şeker olan glikoz birçok meyvede doğal olarak bulunur normal tüketimde herhangi zararlı yönü bulunmamaktadır.
Fruktoz: Doğal olarak bir çok besin maddesinde bulunan 6 karbonlu bir monosakkarit şekerdir.
Burada asıl önemli konu fruktoz şurubunun oldukça zararlı bir şeker türü olmasıdır. Fruktoz şurupları glikoz şurubuna göre 2 kat daha tatlıdır ve %90 mısırdan elde edilirler. Gıda sektöründe şekerli her besinde görebilmeniz mümkündür.
Fruktoz şurubu vücuda alındığından itibaren kanda aşırı bir şeker yüklenmesi yaşanır. Bu yüklenme karaciğer büyümesine neden olabilmektedir ve hayatımızdan çıkarmazsak şeker hastalığına yakalanma riskimizi de oldukça arttıracaktır.
Ayrıca fruktoz şurubu vücutta yağ olarak depolanır. Bu tarz abur cuburların sürekli kullanımı obezite riskini yükseltecektir.
* Obeziteyle ilgili yazı : https://gidabilinci.com/obezite-ve-nedenleri
Tüm bunların yanında glukoz ve fruktoz şurupları normal şekere göre kat kat daha ucuzdur ve hazır gıda fabrikalarının yanında pastanelerde de çok sık kullanılır.
* Glukoz ve fruktoz ile ilgili daha fazla ayrıntı : https://gidabilinci.com/glikoz-fruktoz-misir-surubu-ne-demektir-zaralari-nedir
2. Sodyum Hidrojen Karbonat
Sodyum hidrojen karbonat beyaz renkli, suda çözünebilen bir maddedir. Gıda sektöründe hamurun daha hızlı ve daha fazla kabarmasını sağlamak amacıyla kullanılır. Bunun yanında bisküvi ve krakerlerin daha çıtır olmalarını da sağlar.
Kullanım alanları :
Tabii her kimyasal madde gibi sodyum hidrojen karbonatın da daha başka kullanım alanları vardır.
- Kapsül hale getirilerek koku giderici olarak üretilir (kokuları emme özelliği vardır),
- Diş macunlarında temizleyici olarak kullanılır
- Temizlik sanayiinde aşındırıcı olarak kullanılır
- 300 dereceye kadar ısıtılınca ayrışır ve sodyum karbonat açığa çıkar. Sodyum karbonat ateş düşürücü ilaçlarda etken madde olarak kullanılır
Sodyum hidrojen karbonat tek başına alındığında vücudumuza çok fazla zarar verebilir. Bunun yanında hazır gıdalarla beraber -içerik olarak- alındığı zaman da oldukça ciddi etkileri vardır.
Müde bulantısı, baş ağrısı, yorgunluk ve halsizlik, eklem ağrıları, vücutta yağ depolanmasının tetiklenmesi, mide asitinde artış, gerginlik gibi etkileri vardır.
Tabiiki yasal olarak kullanılması serbest olduğu için bu etkileri hiç konuşulmaz ve gözardı edilir !!!
3. Soya Lesitini
Lesitin doğal bir emülgatördür. Kullandığımız lesitin soya fasulyelerinden veya ayçiçeği çekirdeklerinden elde edilmektedir. Lesitin, diğer adıyla fosfatidilkolin, genel olarak glikolipidler, trigliseridler ve fosfolipidlerden oluşan bir karışımdır.
Pürüzsüzlüğünü arttırmak ve uyumlu bir malzeme karışımı elde etmek için fındık kremalarına az miktar lesitin eklenmektedir. Soya, bugün batılılar tarafından bakliyattan ziyade yem ve yağ bitkisi olarak tanımlanmakta ve özellikle genetiği değiştirilmiş versiyonu ile ABD, Arjantin ve Brezilya’da muazzam miktarlarda üretilmektedir.
Türkiye’nin bir yıllık soya üretimi 60-70 bin ton civarında ve her yıl 1 buçuk milyon ton soya ithal ediyoruz. Türkiye’nin ithal ettiği soya küspesinin %90’lık bölümü ABD, Arjantin ve Brezilya menşeli. Yani satın aldığınız her çiftlik balığının, kümes hayvanının, sığırın eti ile süt ve süt ürünlerinin arkasında ABD, Arjantin ya da Brezilya’dan alınmış soya olabilir, bu soya da pekala GDO’lu olabilir.
GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) kısaca genetik mühendisliği ile bir canlıya başka bir canlı türünden gen aktarılarak yeni bir canlı organizma yaratılması olarak tanımlanabilir. Gen aktarılan canlının DNA’sı değiştirilmekte, kendi türünde olmayan özellikler edinmektedir. GDO’lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir. Zehir salgılayan GDO’lar, kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne neden olur. GDO’lar öldürücü alerjilere de neden olabilir.
4. Palm Yağı
Palm yağı ya da diğer adıyla Palmiye yağı, palmiye meyvesinden edilen bir yarı katı bitkisel yağdır. Genellikle kızartmalar için kullanılan palm yağı bir kakaolu fındık kremalarında yaklaşık %20 oranında bulunur.
Bu yağın işlenmesiyle ortaya çıkan maddeler insan vücuduna zarar vermektedir. Genellikle dayanıklı ve özellikle de ucuz bir yağ olduğu için kullanılır ama kalitesiz ve doymuş yağ barındırdığı için de kalp hastalıkları ve obeziteyle ilişkilendirilebilmektedir. Ayrıca palm yağının toksik ve kanserojen olduğu uzmanlar tarafından da söylenmektedir. Palm yağı, krem çikolatalara kremsi dokusunu kazandırmasının yanı sıra, yer alan malzemelerin aromasını da güçlendirdiği için kullanılmaktadır.
Ayrıca fındık kremalarının ekmeğe özel bir şekilde sürülebilmesini garanti eden ve tüm bunların ötesinde sağlıksız trans yağları oluşturan hidrojenleşmeyi önleyen bileşendir. Palm meyvesi yağı, diğer bitkisel yağlara kıyasla oksidasyona daha fazla dayanıklı olması nedeniyle fındık kremalarının raf ömrü boyunca benzersiz tadını koruyabilmesine de yardımcı olur.
5. Vanilin
Tabii olarak vanilya meyvesinde glikozit halinde bulunan hoş kokulu bir maddedir. Vanilya bitkisinden elde edildiği gibi sentetik olarak da elde edilir. Vanilin dünya çapında en popüler aromalardan biridir. Aromalar vücutta hormonal bozukluklar, diyabet hastalığı gibi olumsuz durumlara sebep olabilir. Ayrıca doyma mekanizmasında ve yağ birikimi konusunda bozukluk yaratarak obeziteye sebep olabilirler. Aynı zamanda insülin salınımının uzun süreli artması dolayısıyla pankreas hasarı oluşmaktadır ve bunun sonucunda diyabet rahatsızlığının gelişimine yol açmaktadır.
Vanilin, vanilya meyvesi bitkisinin içerdiği çekirdek ve tohumlardan vanilya ekstraktı şeklinde elde edilir. Vanilin, karakteristik vanilyanın tatlı kokulu tadını veren, vanilya çekirdeği ekstraktının ana maddesidir.
Ayrıca tütün mamulü üreticileri, vanilini, sigarada aromalandırıcı olarak kullanmaktadırlar. Vanilin (ya da vanilin tadı veren diğer bileşikler) tütüne, sigara kağıdı veya filtresine eklenebilir. Vanilinin kendine has aroması, formülün içindeki diğer malzemelerin aromalarını tamamlamakta ve tarife nihai bir dokunuş ile krem çikolataların orijinal tadını ortaya çıkartmaktadır.
6. Potasyum Hidrojen Karbonat
Beyaz renkte kokusuz toz haldedir. Doğada kolayca bulunabilen bir bileşiktir. Neredeyse her sektörde kullanılır.
Potasyum hidrojen karbonat; fotoğrafçılıkta, gübre yapımında, elektronik cihazlarda, gıda sanayiinde ve ilaç sektöründe sıkça kullanılmaktadır. Fosfat grubuna dahildir ve vücutta yoğun şekilde bulunması birçok metabolik faaliyeti bozabilir.
Potasyum karbonat ayrıca tat almayı kolaylaştırır ve yoğunluğunu arttırır. Bu bakımdan tat alma üzerinde MSG (Çin Tuzu) gibi bir etkiye sahiptir. Bunun yanında su ve havayla temasında hemen bozunmaya uğrar, temasından kaçınılır.
google translate yapıp bırakmışlar bu nasıl bir yazıdır hiç mi kontrol etmezsiniz.
Merhabalar.
Yazı kesinlikle yabancı bir siteden alıntı değildir ve detaylar olsun, görseller olsun… belirli bir standarta göre emek verilerek hazırlanmıştır.
Memnun kalmadığınız bir durum varsa seve seve güncelleyebilir, hataları giderebiliriz.
yazilari kimin yazdigini ve hangi bolumden oldugunu belirtseniz cok iyi olur.
Mobilden giriş yapıyorsunuz yazının altında yorum bölümünün üstünde yazar bilgisini görebilirsiniz.