Patates Cipsi ve Kanser Arasında Bir Bağlantı Var Mıdır?

  • 05 Mart 2016
  • 119 kez görüntülendi.
Patates Cipsi ve Kanser Arasında Bir Bağlantı Var Mıdır?

 

Merhaba değerli okurlarım. Bu yazımızda cipsin içindeki bazı katkı maddeleri ve bunların kanserle bir ilişkisi olup olmadığı ve cipsin zararları hakkında sizlere bilgi vermiş olacağız.

 

Genellikle cip denilince hepimizin aklına incecik dilimlenmiş kızartılmış,çıtır çıtır sade, baharatlı veya

ketçaplı yediğimiz zaman rahatladığımız ama bağımlılıkta yapan,aldığımız paketin yarısının hava dolu

olmasıyla şikayet ettiğimiz,büyüklerimizin “buna mı para verdin, yeme şunları “ dediği ve kolanın da

en yakın arkadaşı olan gıda maddesi gelir.

REKLAM
X

Cips dedğimiz ürün soyulan ve ince dilimlenen patateslerin yüksek sıcaklıktaki kızartma yağlarında

pişirilmesiyle elde edilen içinde “Çin Tuzu” dediğimiz Monosodyum Glutamat bulunan ve bizi ister

istemez bağımlısı yapan bir gıdadır.

Yüksek sıcaklıklarda ve kızartma yağları kullanılarak pişirilmesi sağlımızı tehtit etmek için yeterli

olmasına rağmen,kullanılan kızartma yağlarının ne kadar kullanıldığı,sıcaklığın ne kadar yüksek

olduğu,yıkama işleminin etkin yapılıp yapılmadığı ,hijyen şartlarının iyi olup olmadığı gibi sorularda

her zaman aklımızı karıştırır. Ama tüm bunlara rağmen cips tüketiriz. Peki risk sadece bunlar mı ?

Tabiki hayır.

Cips yapılırken kullanılan patatesleri kızartma sırasında akrilamid dedğimiz zararlı bileşikler

oluşur.Birçok gıda maddesinde akrilamid oluşumu tespit edilmesine rağmen, genel olarak 120°C’nin

üzerindeki sıcaklıklarda pişirilen karbonhidratça zengin gıdalarda oluşan akrilamid miktarı daha

fazladır yani ısıtma işleminin akrilamid oluşumunda kritik öneme sahiptir. Bunun üzerine çeşitli ısıtma

işlemleri denenmiş, kızartma, fırında pişirme ya da mikrodalgada ısıtma sonucunda akrilamid

oluşumu gözlendiği, fakat haşlanmış gıda maddelerinde akrilamid oluşumuna rastlanmadığı sonucuna

varılmıştır. Akrilamidin kemirgenler üzerinde kanıtlanmış kanserojenik insanlar üzerinde kanıtlanmış

nörotoksik etkileri mevcuttur. İsveç’te yapılan çalışma, günlük diyet ile alınan akrilamid miktarının

yüzde 85’inin patates cipsleri, patates kızartmaları kahve, ekmek, bisküviler ve kahvaltılık

gevreklerden kaynaklandığını göstermiştir.

 

Peki akrilamid oluşumu önlenemez mi? Aslında bu sorunun cevabı yok şöyle ki bu konu hakkında

çeşitli çalışmalar tabiki var ama şunu unutmamak gerekli üretim aşaması veya ürün formülasyonu

değiştirildiği zaman diğer zararlı bileşiklerin gelişmesine ve oluşmasına ortam hazırlamamalıdır.

Örneğin akrilamid oluşumunu engellemek için patates kızartması yapılırken sıcaklık düşürülebilir ama

bu kızartma süresini uzatır ve ürünün yağ seviyesini artırır. Patates cipsi yaklaşık olarak 3mg/kg

akrilamid içerir yani 1 kg patates cipsi yersek 3000 g akrilamidi vücudumuza almış oluruz ki bu değer

FAO (Food and Agrilculture Organisation)’nun öngördüğü kabuledilebilir seviyenin oldukça

üzerindedir.

Kısacası sağlımız için cips tüketmekten kaçınmalıyız ama bunu bi bağımlılık haline getiren insanların

bundan vazgeçmesi pekde mümkün değil bunun için tıpkı sigarayı bırakırken sakız çiğneme yada

elimizde veya cebimizde sürekli leblebi,fındık,fıstık taşıma gibi huylar edinmeli canımız cips çektiğinde

bunları tüketerek cipsi unutmalıyız yada en azından unutmaya çalışmalıyız. Eğer bunlara rağmen

vazgeçmeyi başaramıyorsak en azından sade cips yerine baharatlı veya soslu/ketçaplı cipsleri tercih

etmeliyiz. Tabi bu en son ihtimal en iysi hiç tüketmemek 🙂 Sağlıklı günler dilerim.   – Meryem Nuray

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ