Sağlıklı Yaşam Modası

“Sağlıklı Yaşam Modası”
Sağlık, dimağlara kazınmış tanımıyla; sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil, kişinin bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Bu “tam” kısmı (bana göre de haklı olarak) sağlık sosyolojisi çevrelerince oldukça eleştirilse de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı, “sadece hastalıklardan ve mikroplardan korunma değil, tam bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali” olarak açıklar. Sağlıklı yaşam ise en genel tanımıyla, sağlık koruma kurallarına uyarak yaşama biçimidir. Sağlığın tanımıyla ifade edecek olursak; metabolik faaliyetlerin devam etmesi, vücut direncinin yüksek olması, sosyal bir gereksinim olarak da günlük faaliyetlerimize devam edebilmek ve toplum alışkanlıkları doğrultusunda beslenmek, yediklerimizden haz almak ve yaşam kalitemizi yükseltecek davranışlara sahip olmak denebilir. Gelelim son dönemlerde dillere pelesenk olan “sağlıklı yaşam modası” şeysine.

Moda nedir? BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü 1978 ‘de “göreneğe bakarak daha kısa süreli olan, çabuk değişebilen, öykünme yoluyla yayılan geçici davranış, giyim ve yaşama biçimi” ve Güncel Türkçe Sözlük’ te ise “belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük” olarak tanımlanmaktadır. Moda olabilecek en son kavram olan sağlıklı beslenme, bir ömür boyu sürecek, yaşam tarzınıza dönüşebilecek ve de sağlığın tanımı gereği kendinizi her açıdan iyi hissettirecek beslenme davranışlarını alışkanlıklarınıza dahil etmektir. Sağlıklı yaşam, dönem dönem uygulanan şok reçeteler, yaz gelmeden bikiniye sığma çabaları, haber okurken ya da komikli bir şey izlerken ekranda ısrarla beliren reklamdaki o mucizevi(!) bilmem ne özü hapını öğününüzün yerine koymak değildir. Bir moda akımı olarak şimdi şu detoks çok tercih ediliyor, yemekleri artık böyle pişirelim bu yöntem yeni çıkmış, şu kilolar bir gitsin de o zaman yeriz onları diye aç aç gezmek ve belirli bir zaman sonra sona erecek geçici bir durum asla değildir.

Sağlık ve beslenme uzmanlık alanı olmayan insanlarca o kadar suistimale açık konular ki, teknolojinin de etkisiyle günümüzde çok daha tehlikeli bir hal aldı bu durum. Bilgiye ulaşma çağını hızlı bir şekilde yaşadık hepimiz artık “Doğru Bilgiye Ulaşabilme Çağı”ndayız. Eli klavye tutan hemen herkesin söyleyecek bir sözü var çünkü bu konuda ya da tüm kitleye seslenecek platforma ulaşabilenlerin. Bu kadar çok bilgi kirliliğinin olduğu bir ortamda haberleri, yazıları dahası sunulan her veriyi iyi irdelemek, kaynağını araştırmak hele ki yaşamımıza entegre edeceksek çok dikkatli olmak zorundayız. Her bünye aynı değildir, herkesin yeme içme alışkanlıkları, metabolizması, ihtiyaç duyduğu enerji miktarı, vücut direnci, zevkleri ve gereksinimleri farklıdır.

Peki televizyonda ya da herhangi bir sosyal mecrada denk gelip bir yerlere not aldığınız o reçete her insana nasıl uysun birebir? Yaşam kalitesini yükseltmek adına daha iyi uygulamalarda bulunayım derken yeri gelip malınızdan, yeri gelip canınızdan olabilirsiniz. Son zamanların gözde meyvesi bilmem ne, tüm dertlere deva bilmem ne suyu gibi abartılı ve bir rüzgar gibi gelip geçecek iddialı tamlamalarla sunulan her gıdayı hayatınıza aniden dahil edip bir dönem ağırlıklı olarak tüketmeyin. Her besinin bir yeri ve de vücutta bir dengesi vardır. Bir moda akımı gibi beslenmemeniz, öğrendiğiniz bilgileri yeterince araştırıp doğruluğundan emin olduklarınızı, bir geçiş dönemi süresince değil de bir ömür boyu uygulayacağınız şekilde davranış değişikliğine dönüştürmeniz dileğiyle. Sağlık ve afiyetle.

Eda Dilfiroz PANCAR
Gıda Yüksek Mühendisi/Acil Tıp Teknisyeni