İçinde Ne Var ? – Draje Şeker – Bölüm 5

Merhaba sevgili okurlarımız. Bu hafta içinde ne var kısmında bonibon renkli şekerleri inceleyeceğiz. Bu ürün özellikle çocuklar açısından fazlasıyla sevilmekte ve oldukça yüksek oranda tüketilmektedir.Özellikle renkli içeriği nedeniyle göz duyusu olarak çocuklarımız etkilenmektedir.Renkli yapısına bakıldığı zaman gerçekten de etkilenmekte haklılar, değil mi?

Ürün: kakaolu Draje Bonibon

1- Palm Yağı

Palm yağı ya da diğer adıyla Palmiye yağı, palmiye meyvesinden edilen bir yarı katı bitkisel yağdır. Genellikle kızartmalar için kullanılan palm yağı bir kakaolu fındık kremalarında yaklaşık %20 oranında bulunur.

Bu yağın işlenmesiyle ortaya çıkan maddeler insan vücuduna zarar vermektedir. Genellikle dayanıklı ve özellikle de ucuz bir yağ olduğu için kullanılır ama kalitesiz ve doymuş yağ barındırdığı için de kalp hastalıkları ve obeziteyle ilişkilendirilebilmektedir. Ayrıca palm yağının toksik ve kanserojen olduğu uzmanlar tarafından da söylenmektedir. Palm yağı, krem çikolatalara kremsi dokusunu kazandırmasının yanı sıra, yer alan malzemelerin aromasını da güçlendirdiği için kullanılmaktadır.

Ayrıca fındık kremalarının ekmeğe özel bir şekilde sürülebilmesini garanti eden ve tüm bunların ötesinde sağlıksız trans yağları oluşturan hidrojenleşmeyi önleyen bileşendir. Palm meyvesi yağı, diğer bitkisel yağlara kıyasla oksidasyona daha fazla dayanıklı olması nedeniyle fındık kremalarının raf ömrü boyunca benzersiz tadını koruyabilmesine de yardımcı olur.

2- Lesitin ( Soya Lesitini )

Lesitin doğal bir emülgatördür. Kullandığımız lesitin soya  fasulyelerinden  veya ayçiçeği çekirdeklerinden elde edilmektedir. Lesitin, diğer adıyla fosfatidilkolin, genel olarak glikolipidler, trigliseridler ve fosfolipidlerden oluşan bir karışımdır.

Pürüzsüzlüğünü arttırmak ve uyumlu bir malzeme karışımı elde etmek için fındık kremalarına az miktar lesitin eklenmektedir. Soya, bugün batılılar tarafından bakliyattan ziyade yem ve yağ bitkisi olarak tanımlanmakta ve özellikle genetiği değiştirilmiş versiyonu ile ABD, Arjantin ve Brezilya’da muazzam miktarlarda üretilmektedir.

Türkiye’nin bir yıllık soya üretimi 60-70 bin ton civarında ve her yıl 1 buçuk milyon ton soya ithal ediyoruz. Türkiye’nin ithal ettiği soya küspesinin %90’lık bölümü ABD, Arjantin ve Brezilya menşeli. Yani satın aldığınız her çiftlik balığının, kümes hayvanının, sığırın eti ile süt ve süt ürünlerinin arkasında ABD, Arjantin ya da Brezilya’dan alınmış soya olabilir, bu soya da pekala GDO’lu olabilir.

GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) kısaca genetik mühendisliği ile bir canlıya başka bir canlı türünden gen aktarılarak yeni bir canlı organizma yaratılması olarak tanımlanabilir. Gen aktarılan canlının DNA’sı değiştirilmekte, kendi türünde olmayan özellikler edinmektedir. GDO’lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir. Zehir salgılayan GDO’lar, kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne neden olur. GDO’lar öldürücü alerjilere de neden olabilir.

Siloda depolanmış soya fasulyeleri

3- Emülgatörler: Poligliserol,polirisinoleat

E476 kodlu bu emülgatörler yağ asitlerinin esterleştirilmesi sonucu üretilmektedir. Kostor ağacının yağından üretilmektedir.Doğal bir ürün olan bu madde doymuş yağ içeriği bakımından fazla tüketilmesi karaciğer yağlanmasına sebep olabilir.

4- Parlatıcılar

Karnauba mumu Brezilya hurmasından elde edilen bir üründür.Erime derece 90 santigrat dereceye kadar çıkabilen bu mumlar damar sağlığı açısından tehlikeye sahiptir. Gıdalarda parlatıcı olarak kullanılan bu ürün aynı zamanda mobilya,ahşap, araba boyası parlatıcısı olarak da endüstriyel anlamda kullanılmaktadır.Tüm bunlara ek olarak bazı alerjik sorunlara da sebep olabilmektedir.

5- Renklendiriciler

Amonyum Sülfit: Karamel renklendiricisi olarak kullanılan amonyum sülfit bilimsel kanıt olmamakla birlikte içinde bulunan metil imidizol maddesi kanserojenik olduğu iddaaları mevcuttur.

Titanyum Dioksit: Almanya’da yasaklanan bir renklendirici maddedir.

Beta Karoten: Sarı renk veren bu madde doğal yollarla üretilmektedir. Ancak sentetik olarak üretilenler çok zararlıdır.Bonibonlarda nasıl üretildiği hakkında bir bilgi mevcut değil.Norveç’te yasaklanan bu madde bazı alerjik rahatsızlıklara sebep olabilmektedir.

Peprika Eksraktı: Kırmızı rengi vermek için kullanılır. Biber veya biber tohumlarından elde edilebilmektedir. Bazı alerjilere sebep olabilmektedir.

Klorofil Bakır Kompleksi: Yeşil renk verilmek için kullanılan maddedir.Çimen,ısırgandan üretilebilmektedir. Herhangi bir zararı yoktur.

5- Vanilin

Bağımlılık yapıcı bir maddedir. Resmi olmayan İsveç’te yapılan bir araştırma sonucu kokain gibi beyinde zevk merkezlerini aynı yerleri etkilediği söylenmektedir. Yedikçe daha fazla yeme hissi bu maddeden kaynaklanmaktadır.

Yazarın Notu:

Değerli okurlarımız. Bir çok zararlı veya zararsız etkisi olan bu işlenmiş gıdalar sağlık açısından hiç bir faydası yoktur. İçinde bulunan zararsız renklendirici maddeler ile birlikte zararlı maddelerde bulunmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta ise tüm bu maddelerin bir kullanım sınırının olmasıdır. Bu sebepten ötürü fazla tüketilmesi sonucu zararlı hale gelmekte,özellikle bazı alerjilere sebep olabilmektedir. Bonibon ise içeriği sebebi fazlasıyla renklendirici,parlatıcı,şeker ve doymuş yağ oranı yüksek bir şekerlemedir. Görünüş itibariyle çocuklarımızın ilgisini fazlasıyla çeken bu gıda maddesini mümkün olduğunca az tüketmeli,çocuklarımızdan uzak tutmalıyız.Bu gıdalar yerine şeker isteklerini gidermek için meyve,kuru meyve gibi gıdaları tüketilmesini tavsiye ediyoruz.